İzleyiciler

29 Ağustos 2011 Pazartesi

MTV Video Music Awards 2011

 MTV VMAs dün gece sahiplerini buldu. Gecenin en konuşulan ismi ne sahne performansıyla çok konuşulan Lady Gaga, ne toplam 11 ödül sahibi olan Katy Perry'di. Beyonce'nin 'hamileyim' açıklaması, ortalığı yaktı kavurdu. Hatta daha sonra öyle bir sahne performansı sergiledi ki kimileri 'İşte Beyonce bu' derken diğer tayfa 'hamile hamile ne gerek var bu hareketlere' yorumlarını yaptı twitterdan :)
 Ben bir Jennifer Lopez görmek isterdim, göremedim. Red Carpet havası yok gibiydi sanki.
 Öyle aman aman kıyafetlerde yoktu. Gelelim gecenin şıklarına rüküşlerine.

 Hiç düşünmeden gecenin hakkını veren Beyonce'den başlamak isterim. Göbeğini tutan pozu çok tatlı değil mi ? :) Red carpet için turuncu bir Lanvin tercih ederken, performans sırasında benim aşık olduğum nefis pullu bir Dolge & Gabbana tercih etmiş.



Bonus gibi tam 11 tane ödül toplayan Katy Perry pembeye boyattığı saçlarıyla çok şıktı. Gecede 4 tane kıyafet giyen Katy Perry sırayla Atalıer Versace, şarkısını seslendirirken şahane mürdüm bir Tom Ford, ödülünü alırken Dior Couture( ki ben Galliano'suz Dior'a Dior demem) ve basına poz verirken de kendisine özel plaklardan tasarlanan bir kıyafet giymişti.


Zamanın, benim ortaokul lise dönemlerimin bir numarası olan Britney Spears küçük yaşta eline geçen şanı şöhreti değerlendiremezse işte bu hallerde ödül törenine gelir işte bu Moschino elbisesi ve Gina botlarıyla.


Tanıdınız mı ? LADY GAGA. Evet, Gaga yine yapıcağını yapıp You and I şarkısını 'drunk' biçimde söyledi. :)Guess erkek blazer tercih etmiş. Çok da erkek olmuş :)


Yeni gelin Kim Kardashian evlendim ama totomdan bir şey kaybetmedim görüntüsüyle yine orta yerdeydi. Neden yani, neden bir türlü deyim yerindeyse şöyle 10 numara olamaz, neden makyajından başka bir şeyi kusursuz olmaz bilemem, çok basit çok avam bir havası var. Kaufman Franco imzalı gümüş renkli kendinden printleri olan bir elbise giymiş. Arkasını görmeden önüne laf etmeyin :)


Kelly Rowland Siyah&dore payetli bir elbise giymiş, tarzını da dekoltesini de ben çok sevdim. Çok iyi değil ama bir çoğundan kat be kat şık olduğu bir gerçek.


Katie Holmes, evli mutlu çocukluyum, tarikatlara bağlıyım, sizin müzik ödülünüz beni bağmalamaz dercesine, video müzik ödül törenine müzik festivaline gider gibi katılmış. Bir de öyle enteresan bir poz vermiş, rahatlıktan ölmek üzere. Alain marka bir elbise, Proenza Schouler bayıldığım ayakkabıları giymiş.


Miley Cyrus var mesela, daha 18 lik çıtır kendini 48 sandı bir anda belli ki böyle bir elbise tercih etti. Zebra printli, floral desenli zaten benim sevmediğim karmakarışık desenli bir Cavalli. Tek güzel olan sırt dekoltesinden sarkan Lorraine Schwarts mücevherler.


Birde diğer kızımız var, Selena Gomezdaha 19 yaşında, sevgilisi nefret Justin Bieber gibi bir çıtır olmayı beceremedi, gitmiş kendisini çok büyük gösteren ve hiç de yakışmayan, Justin'in yanında da anneciği gibi durduğu bu Julien McDonald elbiseyi giyip kafadan ibaret bir hale bürünmüş.


Son olarak işte bu acı gerçek.
Nicki Minaj.
Söz bulamadım yorumlamalara.


Via:justjared

25 Ağustos 2011 Perşembe

İncik & Boncuk VoL.2

İşte takılarımın diğer kısmı..
Benim kolye konusunda öyle geniş bir portföyüm yok, aslında her zaman kolye takan biri de değilim. En basic tshirtü nasıl da havalı hale getirdiğini bilirim ama o kadar :) Kolyelerin bir kısmını ben yaptım, bir kısmı arkadaş hediyesi, bir kısmı ise çanta saplarından çıkardığım zincirler :) Kalan kısmı aldım elbette :) Kötü bir huyum var dedim ya, gerek görmedikçe takmam, takarsam da çıkarmam :) Önceden dore ağırlıklı olan kolyelerim zamanla bakıra ve lame renklere döndü hatta ufak taşlı kolyelere.  Şöyle bir gözatalım o halde :)

İşte bu nokta inci boncuk denen kısmı oluşturuyor. 4 ayrı kolye var burda. Siyah olanlar birçok gömlek ve straplezle iyi gidiyor. Sarı boncuklu olanı ben dizmiştim, yazın renkli kıyafetleri daha bir rengarenk hale getiriyor :)

Bu kısım 'yangında ilk kurtarılacak' kısım :)2 si zincir 6 kolye var burda da. Neye taksanız oluyorlar, öyle sadıklar öyle görev bilen kolyeler bunlar. Hem geceye hem gündüze yakışıyorlar. Canlarım !

Bu kolyeleri henüz 1 er kere taktım, olur ya an gelir takarım, el altında tutuyorum :)

İşte en sadık yarimlerim aslında bunlar diyerek diğerlerinin pabucunu bir anda dama atarım:) Neden ? Çünkü
ikisi birden nerdeyse 6 seneyi birazcık geçkin zamandır benimleler. Kahverengi kolye bir arkadaşımın el yapımı hediyesi, birçok zamanımda bana eşlik etmiştir. Yeşil taşlı olansa, çok fazla darpa, gaspa uğramasına rağmen beni hiiç yalnız bırakmadı :)

Bu yılan kolye çok şık bir kolye ama insana sıkıntılar basıyor bir süre sonra, biraz da ağır, öyle hafif bir şey değil ama yılan gibi sarıverince insanın boynunu Ayyy diyorsun bi süre sonra. O yüzden kutuda daha bir şeker geliyor gözüme :))

Bu yaz en sevdiğim kolyemdi. Neye taksam olanlardandı, aslında üçünü bir almıştım ama güzelliği ayrı ayrı kullanılabilmesi. İşte bu sebeple aldım pembeyi taktım, aldım maviyi taktım, pembe mavi taktım ama 3ünü bir hiçç takmadım :))

Alın size mini miniler, baykuş malum trend oldu geçen yazdan beri, gül motifli de floral desenlerin alıp yürümesinden kontenjan sahibi oldu, birçok tshirtüme hareket kattı ama ne yalan söyliyeyim yusufçuklu pembeyle hiç mi hiç aram yok öyle iş olsun diye koyuverdim onu da :))

İşte bileziklerim.

Öyle yukardan çekim hoşuma gitmeyince alıverdim mutfaktan alüminyum folyoyu, bu çekimi yaptım, Türk aklı dedikleri şey böyle bir şey olsa gerek :)

Aradaki bu ince bilezikler kalın 3 bileziğin yavruları. Alıp hepsini de taksanız kimse bir şey anlamıyor, öyle de uyumlular :) En güzel yanı aradan 2 3 tane alıp taksanız o bile can veriyor kan veriyor bir anda kıyafete :))

 That's it !!! :)

24 Ağustos 2011 Çarşamba

İncik & Boncuk VoL.1

İşte benim mini mini öğrenci evimden mini mini bir kare :) Malum, öğrencilik obada yaşamaya benzer, ne zaman göçün gerçekleşeceği belli olmaz. İşte bu yüzden, elimi atttığım zaman hemen ulaşacağım ve ne zaman dısarı cıkıyor olsam zaten ilk olarak el attığım kozmetik malzemelerim ve takılarım için böylesine bir yerim var :) Ailemin yanına gitiiğim zaman hemen bir bavulcuk yapıyorum bunlardan.
Kozmetiklerimin bir kısmı burda. Diğer kısım makyaj çantamda ve peeling, body oil ..vs ise banyoda.
 

Ve ben önce yüzükler ve küpelerimden sonraki postta da bilezik ve kolyelerimden oluşan bir post hazırlamaya karar verdim, tabi ki Rococosh'un da böyle bir post hazırlayıp bana ilham vermesiyle :)

İşte burda benim genelde akşam yemekleri ve gece çıkarken kullandığım küpelerim var. Bakmayın böyle dediğime kullanmıyor olsam da daha doğrusu aklıma bir türlü takmak gelmiyorsa da bir kısmı umutla bekliyor takılacakları günü :)

Bunlar günlük küpelerim. Birkaç çift de renkli taşlı küpem var ama nereye koyduğumu bilemezlikten malesef onları bulamadım. Zaten takı konusunda taktıkları sürekli değişen biriyim. Taşlı avize küpeleri kolay kolay zaten kullanmam ama taktıklarımdan da çok kolay sıkılırım. Bu sebeple küpelere ayırdığım belli bir bütçe var her ay. :)

Yüzüklerim genelde büyük ve abartılı yüzükler, birkaçını fotoğrafladım ancak zor gelince toplu çekim yaptım :) Her gün muhakkak yüzük takarım ve alışverişe çıktığım her zaman mutlaka yüzük almaya çalışırım.

Bir sonraki post da yarın gelecek :)

18 Ağustos 2011 Perşembe

Sarah Jessica Parker

 1965, ABD doğumlu yıldız.. Aslında O'nu ün ötesine kavuşturan Sex and The City haricinde çok da fazla bilgi sahibi değilim. Ancak şöyle bir araştırınca Altın Küre ve Emmy ödüllü olduğunu ve yaklaşık 30 kadar filmde rol aldığını öğrendim. Ayrıca Broadway yapımı biri başrol olmak üzere 2 oyunda rol almış. Her şey bir yana öyle bir dizide başroldü ki bu onu tüm dünyaya tanıtmaya yetti, hatırlarım yıllar önce Türkiye'de bile ismini hatırlamadığım ama Deniz Akkaya, Hande Ataizi'nin oynadığı 3 bölüm süren bir diziye(!) ilham kaynağı oldu. Herkes favori karakterini buldu, o şıkır şıkır yaşama o kıyafetlere ayakkabılara iç geçirdi. Hatta öyle ki dizi modayı değil, moda ve trendler Sex and the City'i takip eder oldu:) Uzatmadan Sarah Jessica Parker'ın bu şan şöhret yolundaki kıyafetlerine bir gözatalım istedim. Hani insanın yıllar öncesine dayanan yakılası yırtılası fotoğrafları vardır, işte Sarah Jessica'nın ilk 3 fotoğrafı aynen öyle:)  Ancak zamanla yerine oturan öyle feminen, bazen de maskülen bir tarzı var ki Parker'a o cool görünümü veren özellik bu olsa gerek. Seksilikten uzak bir cazibesi var resimlerde. Görüceksiniz ki zaman geçtikçe kelimenin tam manasıyla da yıllanmış şarap güzelliğine kavuşmuş. Hamile hali bir kere çok şeker, blazer kombinleri ona çok yakışmış, birde kıyafetlerini kontrast renkteki ayakkabılarla kombinlemesi dikkati aynı anda 2 yere göz yormadan yoğunlaştırıyor. 2010-2011 de giydiği o uçuş uçuş piliseli maksi elbiselerse aynı pozdan ötürü biraz komik olsa da özellikle floral desenli elbise ona bohem bir hava katıp favori olmaya yetmiş de artmış bile..
 Bu arada kimi kolajlarda tarih sıralamalarını karıştırdığım için şimdiden özür diliyorum :/







via:marieclaire

16 Ağustos 2011 Salı

Evo's Angels Ağustos

Bu ayki yazıma geçmeden önce Evo's ekibimizi Club Vitrin'de gerçekleştirdikleri muhteşem Yaza Merhaba Partisi ve Defileden ötürü tebrik etmek isterim. Henüz senesini doldurmamış bir dergi için çok başarılı olaylar bunlar. Şehir dışında olduğum için katılamadım partiye ama Hürriyet Kelebek ekinde çıkan haberden çok çok gurur duydum.


Ağustos sayımızda ünlü konuğumuz mankenlikten şarkıcılığa terfi eden Ece Gürsel.


Dergimizin tamamını okumak için tam olarak buraya :)
İşte bu da benim bu ayki yazım .

Yazın takvimsel olarak son ayına girmiş bulunuyoruz, sıcakların devam edeceği bir gerçek ama ağustos bitimiyle beraber hepimiz tatil modundan çıkıp sonbahar moduna doğru yavaaş yavaş geçiş yapacağız. Kimi trendler devam edecek, kimilerine şimdilik elveda diyeceğiz, bazı renkler yerini daha pasteline daha matına bırakacak. Neon renkler yerini şu an yolda olan, gümbür gümbür gelen lamelere, dorelere yani parlak renklere bırakacak. Uzun-dar kollar, maksiler yine dolabımızda olacak.
Kış itibariyle sizlere stil önerilerinde bulundum, bahar/yaz trendlerinden bahsettim. Evet ne dedik, neon renkler dedik, tulumlar, maksi elbiseler-etekler, midi boy etekler dedik, danteller, şifonlar, romantik detaylar dedik, koccaaman çantalar yerini portföylere bıraktı ve artık clutchlar moda dedik, tepeden tırnağa gelin gibi bembeyaz olmak dedik, hasır topuklar, rafya çantalar dedik, yüksek beller, ince halat kemerler, az da olsa leoparlar dedik. Puantiye ve denizci trendi 3 sezondur hala revaçta dedik. Dedik de dedik ve tüm bunların doğrultusunda biz modasever hanımlar sık sık alışveriş yaptık, ister istemez kulağımıza fısıltı şeklinde neon renklerrr, elbiseler al al al diye söyleyip duran meleği dinledik dolabımızı yeniledik. An itibariyle indirimin son demleri, tutanın elinde kalan ürünler var mağazalarda, hala bir şeyler bulabilmek mümkün ama sonbahar kreasyonları da yavaş yavaş yerlerini almaya başladı raflarda. Bundan böyle olanla idare etme zamanı.
Şöyle bir özet geçmek istedim çünkü bu ay size stil önerilerinden değil, evde basitçe yapabileceğimiz aslında hepimizin aklına az çok gelmiş olan ama yapmaya üşendiğimiz şeylerden bahsedeceğim. Yaş kaç olursa olsun, takıya tokaya gönül vermiş hangi kadının evinde incik boncuk yoktur ki? Yada ha giydim ha giyeceğim diye elinde fazladan tuttuğu tshirt veya kullanılacağı günü bekleyen bir eşya? İşte tüm bunları sıcakların 40 dereceleri bulduğu bugünlerde, sıkıldığımız anlarda yapmamız mümkün, kimisini bir iğne iplik kimisiniyse silikon tabancasıyla. Yazın sıkça tercih ettiğimiz atletlere kurdela dikerek farklı bir görünüm elde edebiliriz. Diz kısımlarında kalıp, boyunu sevmediğimiz bir eteği bir tshirt veya yine bir atlete göğüs altı bir yerden dikerek elbise elde edebiliriz. Gözümüze düz gelen bir eteği yırtmaçlı hale getirebiliriz. Bir broş veya apolet çoğu düz bodyi hareketlendirir. Hangimiz beğenmedik ki Burberry Prorsum 2011 koleksiyonundaki dikenli trenchcoat ı? Ama kabarık fiyatından dolayı madem almak mümkün değil, elimizdeki trench imizi bu şekilde değerlendirebiliriz. Maksi-mini-transparan modası varken, aldığımız bu şekildeki eteğin astarını istediğimiz boyutta keserek son trend bir etek elde edebiliriz. Yada kolayca temin edebileceğimiz keçe kumaşı istediğimiz gibi şekillendirip, üstüne resimdeki gibi dergilerden kestiğimiz renkli taşlar yapıştırıp klips takarak çok şık bir küpe sahibi olabiliriz. Yine kartonları istediğimiz biçimde kesip arkasına ufak bardak yapıştırarak evimizi süsleyecek bir vazo elde edebiliriz. Çerçeve, sehpa gibi materyalleri de spreylere boyayarak yepyeni eşyalar kazanabiliriz.







www.psimadethis.com'dan aldığım bu görseller size ilham kaynağı olsun, fazlası için siteye göz atabilirsiniz. Oturduğumuz yerde takı, kıyafet modifiye etmek bu şekilde mümkün, hem boşta olan şeyleri değerlendirmek hem de eşyalara yeni görünüm kazandırmak için. Hadi bakalım, hazıra konduğumuz yeter, çalışsın ellerimiz :)
Sevgiler..